Keynes’te Kapitalizmin Ahlaki Eleştirisi
Özet
Bu çalışma, Keynes'in laissez-faire kapitalizmine yönelttiği ahlaki eleştiri hakkındadır. Keynes, esas itibarıyla kapitalist sistemdeki yerleşik değerleri sorgulamaktadır. Para sevgisi, ona göre iktisadi mekanizmanın itici gücü, toplumları kıtlıktan bolluğa taşıyacak araçtır. Ancak sınırsız servet arayışı ya da para sevgisinin amaç hâline gelmesi aynı zamanda çağımızın temel ahlaki problemidir. Keynes'e göre iktisadi faaliyetin amacı, insan ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmet üretiminden ziyade, "iyi yaşam"dır. İnsanların mutlak ihtiyaçlarının karşılanmasının ardından bolluk ortaya çıkacak ve bu, erdemli bir yaşama öncülük edecektir. Onun "iyi yaşam" düşüncesinde, geleneksel devlet-piyasa ayrımı yoktur ve devlet müdahalesi bütün toplumun refahı için haklılaştırılmıştır. Keynes her ne kadar insanların gelir ve servetleri artarak, daha adil paylaşım sağlandığında, işsizlik problem olmaktan çıktığında iyi yaşamın kendiliğinden ortaya çıkacağı, insanları mutlu kılan eylem ve davranışların yaygınlaşacağı noktasında yanılsa da, yaptığı analiz bugün iktisadi refahın maddi zenginlik ile eş tutulduğu, ahlaki yükümlülüklerin göz ardı edildiği bir sistemde hangi değer ve ilkelere öncelik verilmesi gerektiği konusunda fikir vermesi ve çeşitli politika önerileri sunması bakımından önemlidir Bu çalışma, Keynes’in laissez-faire kapitalizmine yönelttiği ahlaki eleştiri hakkındadır. Keynes, esas itibarıyla kapitalist sistemdeki yerleşik değerleri sorgulamaktadır. Para sevgisi, ona göre iktisadi mekanizmanın itici gücü, toplumları kıtlıktan bolluğa taşıyacak araçtır. Ancak sınırsız servet arayışı ya da para sevgisinin amaç hâline gelmesi aynı zamanda çağımızın temel ahlaki problemidir. Keynes’e göre iktisadi faaliyetin amacı, insan ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmet üretiminden ziyade, “iyi yaşam”dır. İnsanların mutlak ihtiyaçlarının karşılanmasının ardından bolluk ortaya çıkacak ve bu, erdemli bir yaşama öncülük edecektir. Onun “iyi yaşam” düşüncesinde, geleneksel devlet-piyasa ayrımı yoktur ve devlet müdahalesi bütün toplumun refahı için haklılaştırılmıştır. Keynes her ne kadar insanların gelir ve servetleri artarak, daha adil paylaşım sağlandığında, işsizlik problem olmaktan çıktığında iyi yaşamın kendiliğinden ortaya çıkacağı, insanları mutlu kılan eylem ve davranışların yaygınlaşacağı noktasında yanılsa da, yaptığı analiz bugün iktisadi refahın maddi zenginlik ile eş tutulduğu, ahlaki yükümlülüklerin göz ardı edildiği bir sistemde hangi değer ve ilkelere öncelik verilmesi gerektiği konusunda fikir vermesi ve çeşitli politika önerileri sunması bakımından önemlidir
Kaynak
İş Ahlakı DergisiCilt
10Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpjeU9UYzFOUT09https://hdl.handle.net/20.500.11857/2398
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [443]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1037]