Fatma Barbarosoğlu'nun Hikâyelerinde Gelenek ve Modernleşme Bağlamında Kadın

Abstract

Bu çalışmanın amacı, roman, hikâye ve deneme türünden eserler veren Fatma Barbarosoğlu'nun, hikâyeci kimliğiyle kaleme aldığı eserlerinde yer alan kadın karakterlerin, 1990 sonrası Türkiye'sinde gelenek ve modernleşme arasında yaşadıkları iç çatışmaları göstermeyi hedeflemektedir. Bu nedenle de hikâyelerin kadın karakterlerinden yola çıkarak 1990'lardan günümüze kadar süregelen Türk modernleşmesi içerisindeki geçiş sürecini inceledik ve iki konuya dikkat çektik. Bunlardan ilki geleneksel toplum içerisinde yer alan kadınların; anne, eş ve ev hanımı gibi kalıplamış rol modellerini sorgulamaya başlamasıyla birlikte kamusal alanda yer alan, eşitlikçi ve özgürlükçü söylemler geliştiren bireylere dönüşüm sürecini içermektedir. İkincisi ise modernleşmenin beraberinde getirdiği hızlı ve sürekli değişimlerin içerisinde yer alan kadınların, edindikleri çoklu rollerden dolayı kendi kültürel değerlerine yabancılaşmasını ve modernleşmeyi yanlış yorumlayarak kişiliklerini ötelemek zorunda kalmalarını içermektedir. Ayrıca çalışmamız, modernleşmenin meydana getirdiği kimlik sorunsalını, Fatma Barbarosoğlu'nun özellikle üzerinde durduğu 28 Şubat süreci içerisinde değerlendirdiği için muhafazakâr kadınların modernleşme karşısındaki tutumlarına da ışık tutacaktır.

The purpose of this study is to show internal conflicts that occurred between tradition and modernity of the female characters', in Fatma Barbarosoğlu, a storyteller, studies such as novels, stories and essays in Turkey after 1990. Therefore, based on female characters in the stories, we have studied the transition process in the Turkish modernization from the 1990s to the present day and drew attention to two issues. The first of these involves the women's, in traditional society, the conversion process to the individuals, who located in the public domain and develop egalitarian and libertarian rhetoric by beginning to question the role models lıke a mother, a wife or a housewife. The second one includes the women, involved in the rapid and constant changes brought about by modernization, having to shift their personalities by misinterpreting their own cultural values to alienation and modernization, due to the multiple roles they have acquired. In addition, our study will shed light on the attitudes of the conservative women towards modernization because it assesses identity problem caused by modernization in the February 28 process which Fatma Barbarosoğlu focused.