Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorFerik, Ebru
dc.date2019-12
dc.date.accessioned2020-02-06T11:23:24Z
dc.date.available2020-02-06T11:23:24Z
dc.date.issued2019
dc.identifier.citationFerik, E. (2019). Siyaset Felsefesinde Düzen Fikri(Farabi, Thomas Hobbes, İbrahim Müteferrika) Örneği. Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kırklareli.
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.11857/1270
dc.description.abstractSiyaset felsefesinde düzen fikri, insanın var olduğu ilk dönemden itibaren sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Siyaset felsefesi açısından düzenin tanımına bakıldığında o daha çok toplumda bireyler ve gruplar arasındaki ilişkinin bir takım kurallara bağlı olarak ortaya çıkan genel bir yapı ve bu yapıya eleştirel bir yaklaşım getirmek olarak tanımlanabilir. Burada düzenden anlatılmak istenen sadece politik bir yapılanma olmadığını bunun yanında ahlak, ekonomik, sanatsal ve hatta askeri bir yapılanmada bile düzen ilkesinin kendisini göstermesidir. Tezimin konusu gereği Fârâbî, Thomas Hobbes ve İbrahim Müteferrika'nın bu konuya evrensel bir bakış getirmeyi amaçladıklarını ifade edebilirim. İslam düşüncesinin önemli isimlerinden birisi sayılan Fârâbî, Tanrı'nın varlığından hareketle insanın evren üzerindeki konumu ve onun Tanrı'yı bilme isteği ile bağlantılı olarak nefs ve bilgi teorisini, insanın toplum içerisindeki yaşantısını ele almaya çalışmıştır. Bir İngiliz filozofu olan Thomas Hobbes, Fârâbî gibi bir düzen durumu belirlemeye çalışmıştır. Hobbes insanın doğa durumundan hareketle nasıl düzenli bir topluluk oluşturulabilir düşüncesi ile Toplum Sözleşmesinden bahsetmiştir. İbrahim Müteferrika, Osmanlı'nın içine düşmüş olduğu buhran sürecini bizlere sunmaktadır. İbrahim Müteferrika gibi Osmanlı düşünürlerinden olan Kâtip Çelebi, Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Koçi Bey ve Hasan Kâfi El-Akhisarî, devletin hangi alanlarda yenilikler yapması gerektiğini siyasetnameler, layihalar yazarak devletin gidişatının düzelmesi için çaba göstermişlerdir. Tezimizde üç ayrı düşünür olan Fârâbî, Thomas Hobbes ve İbrahim Müteferrika üç ayrı dönemde yaşamış olan ve siyaset felsefesi açısından düzen fikrini farklı bir bakış açısıyla ele almışlardır. Bunlardan ilki olan Fârâbî düzeni Tanrı'nın mükemmel varlığının sudûr etmesinden hareketle açıklamaya çalışmış ve bu teorisini toplum yapılanmasına uyarlamıştır. Kısaca Fârâbî'deki düzen anlayışı daha gelenekçi bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Fârâbî'den hemen sonra Thomas Hobbes'a geçilmesinin sebebi ise, arada var olan doğu-batı sentezini göstermeye çalışmaktır. 1679'lu yıllarda ölen Hobbes'un ölümlü Tanrı olarak nitelendirdiği Leviathan, insanların düzensizlik içinden kurtulmak amacıyla kendi aralarında bir araya gelerek yapmış oldukları bir sözleşmeden ortaya çıkmış olup bu leviathan, koymuş olduğu kuralların hiç birisine kendisi tabii olmayarak içkin bir gücü temsil etmektedir. Hobbes ile ilgili bilinen en büyük yanlışlardan biri de, Hobbes'un mutlak bir monarşi yanlısı olduğudur. Ancak onun siyaset anlayışı daha derinlerdedir. Doğa yasası veya doğa hali fikri aslında insanların psikolojik yapısı olan güvensizlik-rekabet-sahip olma yapısı üzerine kuruludur. Aynı şekilde onun Leviathan kitabının üçüncü kısmı Hristiyanlık ve siyaset üzerine tezler ileri sürer. Hâlbuki gerçek, siyasetin artık Hristiyanlıktan-dinden epey uzaklaşmış olduğudur. Düzen fikrinin Fârâbî, Thomas Hobbes düşüncesinden hemen sonra İbrahim Mütefferika'ya geçilme sebebi, onun daha dar bir alanda düzeni ele almış olmasıdır. Burada düzen ile ilgi daha çok askeri alan üzerinde bir inceleme yapılmış olmasıdır. Askeri teşkilatlanmada nelere dikkat edilmesi gerekir konuları daha fazla işlenmiştir.
dc.description.abstractThe idea of order in political philosophy has been a subject that has been discussed frequently since the first period of human existence. When we look at the definition of order in terms of political philosophy; The relationship between individuals and groups in society can be defined as a general structure that emerges according to a set of rules and to bring a critical approach to this structure. Here, the order only means; it is not a political structure, but also a moral, economic, artistic and even military structure. As far as the subject of my thesis is concerned, I can say that Fârâbî, Thomas Hobbes and Ibrahim Müteferrika aim to provide a universal perspective on this subject. Fârâbî, who is considered as one of the important names of the Islamic world, has tried to address the position of man on the universe in relation to his desire to know God, his theory of self and knowledge, and the life of man in society. Thomas Hobbes, an English philosopher, tried to determine a state of order like Fârâbî. Hobbes talked about the Community Convention with the idea of how to create a order society based on the human condition. İbrahim Müteferrika, on the other hand, presents the crisis of the Ottoman Empire. Ottoman thinkers such as İbrahim Müteferrika, such as Katip Çelebi, Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Koçi Bey and Hasan Kâfi El-Akhisarî, made efforts to improve the Ottoman Empire by writing policies in which areas the state should make innovations. Fârâbî, Thomas Hobbes and Ibrahim Müteferrika, who were three different thinkers in their thesis, brought different views to the idea of order in terms of political philosophy and discussed the idea of order from a different perspective. The first of these, the Fârâbî order, has tried to explain from the water of God's perfect existence and this theory has been adapted to the structure of society. In short, the concept of order in Fârâbî appears as a more traditional promodern approach. When we look at the reason for the transition to Thomas Hobbes right after Fârâbî, we try to show the east-west synthesis that exists between them. The Leviathan, Hobbes's mortal God, who died in the 1679, emerges from a contract that people have come together to escape from irregularity, and this leviathan represents an inherent power that is not subject to any of the courts he has established. One of the biggest known mistakes about Hobbes is that Hobbes is an absolute monarchy. But his understanding of politics is deeper. The idea of the law of nature or the state of nature is actually based on the psychological structure of people, the insecurity-competition-ownership structure. Likewise, the third part of his Leviathan book proposes theses on Christianity and politics. However, the reality is that politics is now far from Christianity. When we look at the reason of the idea of order being passed to Abraham Muteferrika immediately after the thought of Fârâbî, Thomas Hobbes, it is that the order is taken up in a narrower area. What is more relevant to the order here is that an investigation has been made on the military field. I can say that the issues that need to be paid attention in the military organization are handled more.
dc.language.isotur
dc.publisherKırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/*
dc.subjectTanrı
dc.subjectFilozof-Peygamber
dc.subjectLeviathan
dc.subjectToplum Sözleşmesi
dc.subjectSiyasetname
dc.subjectGod
dc.subjectPhilosopher-Prophet
dc.subjectSociety Convention
dc.subjectPolitical Ruler
dc.titleSiyaset Felsefesinde Düzen Fikri(Farabi, Thomas Hobbes, İbrahim Müteferrika) Örneği
dc.title.alternativeThe Idea of Order i̇n Poli̇tical Phi̇losophy(The Case of Farabi̇- Thomas Hobbes- İbrahi̇m Müteferri̇ka)
dc.typemasterThesis
dc.department[KLÜ]
dc.relation.publicationcategoryTez


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster

info:eu-repo/semantics/openAccess
Aksi belirtilmediği sürece bu öğenin lisansı: info:eu-repo/semantics/openAccess